GAÜ İletişim Fakültesi Basın Yayın Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr. Muharrem Özdemir yönetmenliğini kendi yaptığı Kıbrıs Türklerinin 7 Şubat 1964'te yaptığı zorunlu göçün hikayesinin anlatıldığı “Göçün Hikayesi Arpalık” belgeselini anlattı.

Doğruya ulaşmak, akademik bilgiyi sunmak adına Girne Amerikan Üniversitesi olarak güç birleşimi yaptıklarına dikkat çeken Özdemir; “ Biz bu belgesel çalışmasını yaparken güçlerimizi birleştirdik. Tarih danışmanım GAÜ Siyasal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Ulvi Keser, iletişim danışmanım GAÜ İletişim Fakültesi Dekanı Doç.Dr.Neriman Saygılı, seslendirmesini Burhan Canbaz ve müziği Ferhat Atik’in katkılarıyla Ney’in üstadı Hakan Mengüç’ün bestesi ve alanında uzman birçok kişi ile işbirliği içerisinde 6 Şubat 1964 yılında yaşanan olayları ve devamında Kıbrıs Türkünün nasıl bir mücadelenin içinde olduğunun anlatıldığı “Göçün Hikayesi Arpalık” isimli bir çalışmamız oldu. Bilişim çağında yaşıyoruz. Ekranlarda, sosyal medyada da Kıbrıs Türkü’nün vermiş olduğu haklı mücadeleyi sadece kitaplarda kalmasın diye yaşanan olayların belgelerine ulaştık, bu bulduğumuz belgelerle, işbirlikleri içerisinde, uzun çalışmalar sonucunda. “Göçün Hikayesi Arpalık” belgeselimiz ortaya çıktı. GAÜ ve BRTK ortak çalışması ile de 21 Aralık 2019 günü belgeselimiz yayına girdi.” ifadelerini kullandı.

Yrd.Doç.Dr. Muharrem Özdemir belgeselin hikayesi hakkında yaptığı açıklamada; “Biz bu anları yaşayan, hala hayatta olan kişileri arayıp onlardan belgeleri topladık. Tarih kitaplarını açtığımda ilk dikkatimi çeken elinde bir av tüfeği ile mücadele veren 16 yaşında ki genç bir kız vardı ve bir kamyonetin arkasında çocuklarına sarılan bir anne. Yıllardır bu fotoğrafların sahiplerini ve hikâyelerini merak ediyordum. Av tüfeği ile poz veren 15 Ocak 2020’de kaybettiğimiz Aysel Dizliklioğlu. İlk olarak bu belgeseli onun evinde çekmeye başladık. Çok kötü günler geçirmesi, son günleri olmasına rağmen bizleri kırmadı, o günlerde yaşadıklarını, olayları bizlere anlattı. Belgeselimizde üç önemli noktaya dikkat çekmek istiyorum. Birincisi mücahitlerimiz o kadar şiddetli çarpışmaların arasında kendi köylerinde kalan yaşlı iki Rum’um zarar görmemesi için Barış Günü görevini yürüten İngiliz askerlerine teslim ettiler. Öldürmek için çatışmadılar, daima kendilerini savundular. İkincisi köylerini terk etmek zorunda kalan Kıbrıslı Türkler  Akıncılar Köyü’ne sığındığında 7-8 köyün halkı her şeyini kaybetmiş durumdaydı. Kıbrıs Türkü  büyük bir dayanışma içinde varını yoğunu paylaşarak birlikteliğin gücünü göstererek zorlukları aştı. En büyük destekçi ise hiç kuşkusuz ki Anavatan ve Kızılay yardımları oldu. Üçüncüsü  o gün TMT ve Mücahitlerin fedakarlığı olmasaydı bugün Kıbrıs Türk’ünün varlığından söz etmek imkansız olacaktı. Aysel Dizliklioğlu gibi Mücahidelerimize çok şey borçluyuz. Varlık mücadelesine katkı koyan ve aramızdan ayrılan şehitlerimizi  rahmet ve saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Biz GAÜ İletişim Fakültesi olarak çıktığımız yolda tarihe mal olmuş, mücadeleye 

katkı koymuş kahramanlarımızı yaşatmaya onların hayat hikayelerini anlatmaya devam ereceğiz. Elindeki bilgi ve belgeleri bizlerle paylaşan herkesin hikayesini anlatmaya işbirliği yapmaya üniversite olarak her zaman hazırız. Yeter ki verilen mücadele ve kahramanlık hikayesi tarihin tozlu raflarına karışmasın yaşamaya devam etsin” dedi.